TüRKIYE DüNYADA 4. SıRADA! UNUTKANLıKLA ORTAYA çıKıYOR, 40 YAş SONRASı IçIN çOK RISKLI

Yaşınızın ilerlemesiyle birlikte Alzheimer hastalığına yakalanma riskiniz artıyor. Dünya genelinde tam 40 milyona yakın Alzheimer hastası olduğu biliniyor. Türkiye ise dünyada en fazla Alzheimer hastasına sahip 4. ülke. Bunamanın en sık nedenlerinden biri olan ve ileri derecede geri dönüşü olmayan Alzheimer hastalığını tetikleyen pek çok faktör bulunuyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Cevdet Bilge, Alzheimer hastalığına dikkat çekerek risk faktörlerini Posta.com.tr okurları için açıkladı.

Aydan Durak/ Posta.com.tr| Alzheimer dünya genelinde aslında yaygın olarak görülen hastalıkların başında geliyor. Halk dilinde "bunama" olarak adlandırdığımız Alzheimer hastalığının geri dönüşü olmayan ilerleyici bir kronik hastalık olduğunu söyleyen Nöroloji Uzmanı Dr. Cevdet Bilge, Alzheimer hastalığına sebep olan risk faktörlerini ve hastalığı önlemek için yapılması gerekenleri sıraladı.

Alzheimer hastalığının yaşla ilgili bir hastalık olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Cevdet Bilge " Alzheimer çoğunlukla bir yaşlılık hastalığıdır. Yaşam koşullarının değişmesi ve tıbbın kronik hastalıkları çözmedeki başarısı ile hasta sayısı da bu duruma paralel olarak gün geçtikçe artış gösteriyor" dedi.

TÜRKİYE DÜNYADA EN FAZLA ALZHEIMER HASTASINA SAHİP 4. ÜLKE

Nöroloji Uzmanı Dr. Cevdet Bilge, dünya genelinde 40 milyona yakın Alzheimer hastası olduğunu belitti ve 2050 yılında bu sayının 115 milyona ulaşacağının tahmin edildiğini vurguladı. Türkiye'deki Alzheimer hastalığını ise şöyle değerlendirdi.

ALZHEIMER HASTALIĞININ RİSK FAKTÖRLERİ

Nöroloji Uzmanı Dr. Cevdet Bilge Alzheimer hastalığının risk faktörlerini de açıkladı.

Yaş: Alzheimer hastalığı, sıklıkla 65 yaş üstündeki kişilerde ortaya çıkar. Hastalık 65 yaş üstü nüfusun % 5’inde görülürken, her 5 yılda bir hastalık görülme sıklığı 2 kat artar ve 80-85 yaşın üzerine çıkıldığında neredeyse hastaların yarısında görülebiliyor. Bununla beraber son yıllarda yapılan araştırmalar hastalığın fark edilmeden 20-30 yıl geride başladığını ve eğer araştırılırsa tanının 40 ve 50’li yaşlarda da konulabileceğini gösteriyor

Cinsiyet: Kadınların ortalama yaşam süresi erkeklerden daha uzundur bu nedenle kadınlarda daha sık görülmesi beklenen bir sonuçtur.

Depresyon: Depresyon demans sürecine geçişi hızlandırmaktadır. Özellikle yalnız yaşamanın ve sosyal geri çekilmenin zorunda kalındığı covid döneminde Alzheimer demansının hem gelişme ihtimali artmakta hem de tespitlerde geç kalındığı için tedaviler de aksamaktadır.

Geçirilen Hastalıklar: Kardiyovasküler hastalıklar, hiperlipidemi, diyabet, tiroid hastalıkları Alzheimer hastalığı için birer risk faktörü olarak sayılabilir.

Eğitim: Düşük eğitim düzeyine sahip kişilerin hastalığa yakalanmaya eğilimi fazladır. Eğitim düzeyi yükseldikçe hastalığın görülme sıklığı azalır.

Kalıtım ve Genetik: Alzheimer hastalığının %25’i genetik ve ailevi bir özellik taşır. Hastalığa ait olduğu düşünülen pek çok gen ortaya konmuştur.

Genellikle 65 yaş altı demans tablosu ile başvurularda önem taşımaktadır.

BU BELİRTİLER ALZEHEIMER HASTALIĞININ İŞARETİ OLABİLİR

Alzheimer hastalığında erken tanının önemine vurgu yapan Nöroloji Uzmanı Dr. Cevdet Bilge, "Şüphe halinde nöroloji uzmanına başvuru yapılmalıdır. Tanıda beyin görüntüleme MRI, EEG bazı kan tetkikleri ( B12 eksikliği tiroid bezi bozuklukları vb.) bazı genetik taramalar ve nöropsikiyatrik testler yapılmaktadır." dedi ve hastalığın ilk belirtilerini şöyle sıraladı.

  • Unutkanlık, hastalığın ilk dönemlerinde basit unutkanlıklar olarak başlar.
  • Anahtarını kaybetme
  • Eşyaların yerlerini karıştırma
  • İsimleri unutma
  • Sık tekrarlar yapma
  • Paranın üstünü almayı unutma
  • Yemeğin altını açık unutma, elektrikleri, suyu kapatmayı unutma.
  • İlerleyen dönemlerde unutkanlığın derecesi giderek artar.
  • Evin yolunu, odaların nerede olduğunu karıştırma hatta kaybolma
  • Oğlunu babası, kızını annesi zannetme
  • Yemeklere tuz yerine şeker koyma
  • Parasını saklama ve bir daha bulamama
  • Kendi evini tanıyamama veya başkasının evi olduğunu düşünme
  • Günlük yaşam aktivitelerini yerine getirmede güçlük çekme, öz bakım hijyen konularında belirgin eksiklikler
  • Hastalığın diğer önemli bir özelliği günlük yaşam aktivitelerinin bozulmasıdır. Hastaların çoğu günlük işlerini planlayamaz ve tamamlamakta güçlük çeker. Yemek pişirmek, giysi seçmek ya da telefonla konuşmak gibi basamaklı işleri yapmakta zorluk yaşamaya başlarlar.
  • Hasta geçmişte iyi yaptığı becerilerini kaybeder. Örgü öremez, çivi çakamaz, yemek yapamaz, enstrüman çalamaz, tuvalete gidemez, banyo yapamaz, yemek yiyemez. İdrar ve gaitasını altına veya evin değişik yerlerine yapar.

HASTALIĞIN İLERLEMESİNİ YAVAŞLATMAK İÇİN...

Alzheimer'ın şu an için tam anlamıyla bir tedavisi olmadığını dile getiren uzman isim, Alzheimer hastalığı tanısından sonra hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için bazı ilaçların kullanılması gerektiğini söyledi.

Nöroloji Uzmanı Dr. Cevdet Bilge, "Alzheimer hastalığı için toksik maddeleri azaltma ve sinirler arası iletişimi artırıcı ilaçlar veriliyor. İleri aşamadık Alzheimer hastalığına karşı da aşı geliştirilmesi hedefleniyor. Bunların dışında Alzheimer hastalığının tedavisi için psikolojik destek de gerekiyor. Özellikle hasta yakınları ve bakıcıları da içine alacak destek programları depresyondan için de oldukça etkili oluyor" dedi.

Nöroloji Uzmanı Dr. Cevdet Bilge, ayrıca her yaşlının Alzheimer hastası olmadığını belirterek Alzheimer hastalığı tanısı konulan hastalar için yapılması gerekenleri de sıraladı.

  • Egzersiz bulmaca, sudoku, yürüyüş, el işleri
  • Beslenme (özellikle akdeniz diyeti uygulanmalı hayvansal yağlardan uzak durmak B vitamini içeren omega 3 içeren gıdalar alınmalı
  • Demans konusunda sosyal farkındalığın arttırılması ve bilgi paylaşımının arttırılması
  • Erken teşhis ve tedavi konusundaki çalışmaların desteklenmesi

    Bakım ve evde bakım hizmetlerinin iyileştirilmesi

  • Çalışan ve gönüllü sayısı ve niteliğinin iyileştirilmesi ve ilgili derneklerle yakın temas halinde olunması gerekir.

2023-06-09T04:39:30Z dg43tfdfdgfd